Sosyal medya dediğimiz şey bugün 7’den 70’e çeşitli sebeplerle kullanılan, birbirinden farklı alanlarda bilginin paylaşıldığı-alındığı platformların genel adıdır. Sosyal medyada toplumun birçok farklı kesiminden kişinin fotoğraf paylaştığını, yorum yaptığını, fikir beyan ettiğini görüyoruz biliyoruz. Sosyal medya bu anlamda herkesin erişime açık olan, kullanım kolaylığı olan bir alandır.
Peki anonim nedir? TDK’ ya göre anonim; sanı bilinmeyen, yapanı söyleyeni bilinmeyen demek olan bir sıfattır. Anonim olarak kültür mirasımıza geçmiş destanlarımız, şiirlerimiz, masallarımız, ninnilerimiz varken şimdilerde anonim sosyal medya kullanıcılarımız var. İnternetin ve dolayısıyla sosyal medyanın hayatımıza getirdiği birçok kolaylık ve fayda dışında sosyal medya bizlere bir de anonim olabilme imkanı sağlıyor. Bize kendi kimliğimiz dışında yeni bir kimlik elde edebilme hakkı tanıyor ve bu yeni kimlikle gerçek hayatta olmak isteyip de olamadığın, demek isteyip de diyemediğin ne varsa şartsız koşulsuz deneyimleyebiliyorsun. Anonim bir hesaba sahip değilsen bile gerçek sosyal çevrenin sınırlarına takılmadan fikir beyan edebilirsin.
Bu durumun imkan yaratabilme olasılığı dışında toplumsal veya özellikle bireysel olarak yaralarımızı, eksiklerimizi barındırıyor olabileceği aklınıza geliyor mu?
Türkiye dünyada sosyal medya kullanımının yüksek olduğu bir ülke. We Are Social Digital 2019 in Turkey Raporu’na göre Türkiye’de toplam 52 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunmakta ve bu kullanıcıların 44 milyonu mobil cihazlar ile sosyal medyaya bağlanmakta. Bu yoğun ilginin sebebi bizim her şeyi her yerde ifade edemiyor olmamızdan kaynaklanıyor olabilir mi ?
Aman büyüklerinin yanında konuşma, aman baban duymasın, aman kolu komşu ne der şeklinde günlük konuşmalarımızda yer verdiğimiz kaygılarımız var. Ama sosyal medya bize bir gizlilik, bir özgürlük ortamı veriyor değil mi? Özellikle bu kaygıları işitmiş birçok bireye. O yüzden sevmediğimiz, bize benzemeyen, olmaya cesaret edemediğimiz için kötülemeye uygun bulduğumuz, cesaretini kıskandığımız ama kendimize itiraf edemediğimiz o ”öteki” ye anonim olarak canımız ne isterse onu yazıp ortadan kaybolabiliyoruz. Çünkü birçoğumuzu pencereden gözetleyen Ayşe Teyze senin sosyal medyada ki yorumunu nereden görsün değil mi? Seni beyefendi, hanımefendi zanneden sosyal çevren koskoca sosyal medya evreninde senin içindeki nefreti döktüğün yorumuna nerden rastlasın ki değil mi? Sosyal çevremizde ”olması gerekeni” yaşarken sosyal medya bize sınırsız kimlik hakkı sunuyor. Sosyal çevrende yargılanma korkusuyla yapamadığın, diyemediğin ne varsa sana dönük olan ekranından onu keyfince yaşayabilirsin. Aslında bu da o kaygılarımızın bizde ortaya çıkardığı bir başka davranış biçimi. Hep bizi yargılamasından korktuğumuz gerçek bir çevrede yaşarken, artık yargılayan taraf olabildiğimiz harika platformlarımız var. İşte anonimite sosyal medyada bize bunu yaptırıyor, biz olmaktan daha başka seçeneklerde veriyor, sanal nefretlerimiz var, sanal düşmanlarımız, sanal fikirlerimiz var gerçek hayatta bizimle yaşamasına izin vermediğimiz. Hatta gerçeğine sahip olamadığımız sanal özgürlüğümüz var.
