Sosyal medya son zamanlarda hayatımızı en meşgul edenlerin başında geliyor. Özellikle son dönemlerde hızlı bir artış gösteren çeşitli sosyal medya uygulamaları aşırı derece de kullanılmaya başladı. Hatta durum öyle bir hal aldı ki insanlar birlikteyken bile zamanlarının çoğunu sosyal medya hesaplarında geçirir hale geldi.
Sosyal medya aslında içerisinde birçok güzelliği barındırıyor. İnsanlar hobileri hakkında çeşitli paylaşımlar yapabilirken, birçok güncel konu hakkında da daha geniş bir tartışma ortamı bulabiliyorlar. Bu açıdan bakıldığında sosyal medya hem günceli takip edebilmek açısından hem de yeni bilgiler ve hobiler edinmek açısından bizlere büyük faydalar sağlıyor. Özellikle İnstagram ve Twitter uygulamaları bu konularda insanları bir araya getirerek yeni bir sosyal paylaşım ortamı oluşturuyor.
İnsanlar İnstagram üzerinden çeşitli paylaşımlar yaparak gün içinde yakaladıkları güzellikleri diğer insanlarla paylaşabiliyorlar. Hatta fotoğrafa ayrı bir ilgisi bulunanlar hobi olarak başladıkları bu işi diğer insanlarla paylaşarak bu konuda ki profesyonel insanlardan yorum alabiliyorlar.
Diğer yandan Twitter ise anlık paylaşılabilen durumlar sayesinde güncel olaylar hakkında fikir belirtmenize ve yeni bir tartışma ortamı oluşmasına olanak sağlıyor. Özellikle de Türkiye’de Twitter uygulaması bu açıdan fazlasıyla rağbet gören bir uygulama. Son dönemlerde gelişen siyasi ve güncel olaylar hakkında insanlar fikirlerini belirtiyor ve farklı fikirleri olan insanlarla bilgi aktarımı gerçekleştirebiliyorlar.
Sosyal medya uygulamalarının diğer bir güzel yanı ise gün içinde yaşanan haberler sonrası insanların kamuoyu oluşturmasına fırsat veriyor. Ne yazık ki ülkemizde yaşanan bazı tecavüz ve cinayet haberleri, haber kanalları nedeniyle insanlara duyurulmayabiliyor. Bu gibi durumlarda ise devreye sosyal medya ve kullanıcıları giriyor. Örneklerine defalarca şahit olduğumuz gibi üstü kapatılmaya çalışan bir olay hakkında birlik olarak, olayın hem halka duyurulmasını hem de oluşturdukları tepki vasıtasıyla olayın tekrar mahkemeye taşınmasını sağlıyorlar. Bu sayede zarar görmüş masum insanların haklarını sosyal medya üzerinde oluşturdukları kamuoyu sayesinde savunabiliyorlar. Ancak ne yazık ki sosyal medya her zaman içerisinde bu denli güzel yönleri barındıramıyor. Bu yazımızda sizlere sosyal medyanın hayatımıza kötü etkileri nelerdir, bunlardan bahsedeceğiz.
1) Siber Zorbalık
Her ne kadar birçok açıdan insanlara fayda sağlıyor olsa da siber suçlara karşı alınan tedbirlerin yetersiz olması ve insanların içlerinde taşıdıkları nefreti sanal ortamda daha fazla dışarıya vurmaları nedeniyle bazı durumlarda sosyal medya bir bela haline gelebiliyor.
Bunun en büyük örneğini siber zorbalık. Siber zorbalık aslında gündelik hayatta karşılaştığımız zorbalıklarla benzerlik gösteriyor. Sanal platformlar üzerinde paylaşım yapan insanları taciz ve nefret söylemleriyle aşağılamak olarak tanımlanan siber zorbalık günümüz en büyük sanal sorunlarından biri. İnsanlar internet üzerinde kimliklerini daha rahat gizleyebildiklerini düşündükleri için gördükleri herhangi bir paylaşımın altına attıkları yorumlar ile insanları aşağılıyor ve hatta taciz ederek psikolojik baskı altına sokuyor.
Siber Zorbalık Nedir?
Siber zorbalık sanal alem üzerinden yapılan zorbalık biçimidir. Aslına bakarsanız gün içinde yaşanılan zorbalık türleriyle benzerlik gösterir. Genellikle okul çağında ki çocukların ve gençlerin maruz kaldığı bir durumdur. Genç kesimin internetle daha haşır neşir olması dolayısıyla günün her saati siber zorbalığa uğrama ihtimalleri artıyor. Özellikle okul çağındaki bireyler devamlı olarak ya sosyal medya kullanıyorlar ya da online oyunlar oynuyorlar. Diğer insanlarla bağlantı sağlamalarına olanak sağlayan bu iki durum onların küfre ve sözlü hakaretlere maruz kalmasına neden oluyor.
Sosyal medya üzerinde yaptıkları paylaşımlara aldıkları kötü yorumlar nedeniyle siber zorbalığa maruz kalıyorlar. Hatta durum bazen öyle bir boyut alıyor ki iş tacize varıyor. Bunun sonucunda ise birçok kullanıcı nasıl bir tepki vereceğini bilemiyor ve psikolojik bunalıma giriyor. Bu sadece sosyal medyada ki durumunu değil günlük hayatını da etkiliyor. Aldıkları kötü yorumlar nedeniyle kendini çirkin veya yetersiz hisseden bireyler günlük hayatlarında da depresif ve gergin oluyorlar. Bunun dışında taciz mesajları alan bireyler ise korku içinde kalıyorlar ve gün içinde devamlı tedirgin oluyorlar.
Diğer yandan ise günümüzde fazlasıyla meşhur olan online oyunlar özellikle çocukların tanımadıkları kişilerle iletişime geçmelerine olanak sağlıyor. Bunun bir sonucu olarak da çocuklar online oyun platformlarında hem tanımadıkları kişilerle bağlantı kuruyorlar hem de küfür ve tacize maruz kalıyorlar. Bunun dışında ise genellikle şiddet içerikli olan bu oyunlar çocuğunuzun kişiliğini de kötü yönden etkiliyor. Çocuk hem bu oyunları oynarken hem de siber zorbalığa maruz kalırken öfkeli ve depresif bir hal alıyor. Bu duruma ise erkenden müdahale edilmediği takdirde sonuçları oldukça ağır oluyor.
Peki Siber Zorbalığın Nedenleri Neler?
Zorbalık aslında asırlardır insanların yaşadığı bir sorun. Maalesef ki güçlünün güçsüzü ezdiği her çağda karşılaşılabilen bir sorundur. Toplum içinde zaten oldukça fazla olan bu problem sanal ortamın gelişmesi ve yaygınlaşması ile kendine yeni bir ortam oluşturdu. Öyle ki birçok insan sosyal medya üzerinde açtıkları fake hesaplar sayesinde kendilerini gizleyebiliyorlar. Bu sayede de insanlara zorbalık yapabiliyor ve taciz içerikli mesajlar atabiliyorlar. Tacize ve zorbalığa uğrayan birçok kişi ise bu durum karşısında yapılabilecek bir şey olmadığını düşünerek çaresiz bir şekilde boyun eğiyor.
Aslına bakarsanız sanıldığının aksine bu durumda yapılabilecek birçok şey var. Öncelikle herkesin bilmesi gerekiyor ki taciz ve zorbalık platformu ne olursa olsun yasal suç teşkil eder ve hapis cezasına varan yaptırımları vardır. Yani internet üzerinden çocuğunuz veya kendiniz zorbalığa, tacize veya aşağılanmaya uğruyorsanız gerekli mercilere dilekçe vererek suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Size zorbalık yapan kişi bu suçu fake hesaplar üzerinden işlese dahi kimliği tespit edilebiliyor. Bu nedenle zorbalığa uğradığınız takdirde yapmanız gereken şey şikâyette bulunmak.
Tabii maalesef bir gerçek daha var. Her ne kadar siber zorbalığın bir yaptırımı bulunsa da engellemek için yapılması gereken başka önemli şeylerde var. Öncelikli olarak siber güvenlik kesin bir şekilde sağlanmalıdır. Ancak ne ülkemizde ne de dünyada buna yeteri kadar önem verilmiyor. Sosyal medya üzerinde açılan birçok tehlikeli hesap bulunuyor ve bu hesapların bazen binlerce takipçisi bulunuyor. Bu gibi hesapların ise en kısa sürede yetkililerce tespit edilip kapatılması, hatta gerekirse hesap sahipleri hakkında yasal işlem başlatılması gerekiyor. Ancak ne yazık ki günümüzde bu duruma gereken önem verilmiyor. Bu nedenle de insanlar siber zorbalığın bir çaresi olmadığını düşünerek, bu gibi durumlarda kendilerini savunamayabiliyorlar.
Siber Zorbalığa Karşı Farkındalık
Siber zorbalık ile mücadele etmenin en etkili yolu bu konu hakkında farkındalık oluşturmak. Yani her birey siber zorbalık nedir ve siber zorbalık ile nasıl başa çıkabilirim gibi soruların cevaplarını öğrenmeli ve kendisini bu gibi sorunlardan korumalıdır. Özellikle çocuk sahibi olan bu kişilerin siber zorbalık hakkında bilgi sahibi olmaları ve çocuklarını bu tehlikeden korumaları gerekmektedir. Özellikle çocuklarının hangi sitelerde gezindiğini veya hangi oyunları oynadığını bilmeyen ebeveynlerin bu konuda dikkatli olmaları gerekmektedir. Zira çocuğunuz bu gibi platformlarda gezerken zorbalığa uğrayabileceği gibi bir zorbada olabilir.
2) Popülerlik İsteği
İnsanlar tarafından bilinen biri olmayı istemek kısacası ilgi çekme isteği insanın doğasında var. Herkes elbette ki insanlar tarafından güzel, iyi ya da çalışkan olarak bilinmeyi ister. Ancak gelişen teknoloji ile bu durum ilgi çekmekten ve sevilmek istemekten öte bir boyut aldı. İnsanlar artık sahip oldukları özellikleriyle değil de herkesin sahip olabileceği tek tip özelliklerle bilinir olma çabasına girişti.
Durum öyle bir hal aldı ki insanlar kendi benliklerini ve görüntülerini gerek çeşitli shop yöntemleri ile gerekse makyajla gizleyerek, kendilerini farklı biri gibi tanıtmaya başladılar. Kendi benliklerini ve görüntülerini gizleyerek yeni bir tarz yarattığını sanan bu insanlar aslında tek tip insan modelini ortaya çıkarttılar. Öyle ki artık herkesin dudağı dolgulu, herkesin yüzü botokslu ve dişleri yapılmış. Bu şekilde resimler paylaşarak ya da internet üzerinden toplumsal yapıyı bozacak şekilde paylaşarak bundan gelir elde eden kişiler oldukça popüler bir hal almış durumdalar.
Aslına bakarsanız birçok insan bu kişileri sevmiyor ve hatta bazen aşağılayıcı, küfür içerikli yorumlar atarak bu kişilere tepki gösteriyorlar. Ancak sizde biliyorsunuz ki atılan bu tarz yorumlar o kişinin internet ortamından kaybolmasına değil aksine daha çok yükselmesine ve daha çok piyar elde etmesine neden oluyor. Yani kısacası bu tek tip insan modelini ortaya bizler koymasak da onlara attığımız yorumlarla, hesaplarına girip bakmamızla bu insan modelini yükselişe kendimiz geçiriyoruz.
Bu tip olaylar ise insanların kendi benliklerini kaybetmesine neden oluyor. Her şeyin sadece görüntü ve beğenilmek arzusu uğruna yapıldığı bu hesaplar nedeniyle insanlar günlük aktivitelerinden zevk alamıyorlar. Bir kafeye de gitseler, bir tatil köyüne de gitseler tek amaçları çektikleri fotoğraflarla daha fazla like ve yorum almak (ki iyi ya da kötü olmasının en ufak bir önemi bulunmuyor) ve daha fazla bilinmek.
Kabul etmemiz gerekiyor ki sosyal medya bu yönüyle bizleri popülerliğin etkisi altına almayı başardı. Bundan kurtulmanın tek yolu ise dert yandığımız ama asla yapmaktan vazgeçmediğimiz şeyleri yapmayı bırakmak.
3) Asosyalleşme
Her ne kadar asosyalleşme kavramı popüler olmanın tam tersi gibi görünse de benzer yönleri bulunuyor. Günümüzde sosyal medya insanların bilinir olmasını sağladığı kadar bilinmez olmalarını da sağlıyor. Şöyle ki toplum içinde kendi benliğini, kendi yeteneklerini ve hissettiklerini göstermekten çekinen insanların birçoğu açtıkları hesaplarla bunları sosyal medya üzerinde göstermeye çalışıyor. Her ne kadar kendilerini sosyal medya üzerinde rahat ve özgür hissetseler dahi gerçek aslında tam tersi. Söylemek istedikleri bütün sözleri, yapmak istedikleri her şeyi sınırlarını başkasının çizdiği bir dünyada yaşayarak, sınırsız dünyanın kapılarını kendilerine kapatıyorlar. Yani uçsuz bucaksız bir evrende dolaştıklarını sanırken, aksine üstü kapalı ve sınırları belirli bir kutunun içinde yaşıyorlar. Halbuki kendilerini gizledikleri evren daha büyük ve daha sınırsız.
Günümüzde birçok birey ve tabii ki özellikle çocuklar ve gençler asosyalleşmiş durumda. Birbirinin aynısı olan insanlardan bıktıkları söyleyerek sanal dünyaya kendilerini kapatan bu gibi bireyler, aslında sabit ikinci tip insan modeli ortaya koyduklarının farkında değiller.
Peki Bu Kötü Etkilerden Kurtulmak İçin Ne Yapılması Gerekir?
Sosyal medyanın kötü etkilerinden kurtulmak ise sanılanın aksine oldukça basit. İlk olarak yapmanız gereken şey sosyal medyada geçirdiğiniz saatleri ve bağlantı kurduğunuz insanları gözden geçirmek olmalı. Eğer uzun süre sosyal medyada vakit geçiriyorsanız bu süreyi kısaltın ve yerine başka bir hobi bulun. Kitap okuyun mesela. Zira kitapların sizlere sunduğu evren hayal gücünüzle de birleşince yaşadığınız evrenden daha geniş bir hal alacaktır.
Çevrenizde ki insanlarla iletişim kurmayı deneyin. Örneğin okul gezilerine katılın veya bir arkadaşınızla yeni çıkan bir filme gidin. İzlediğiniz film sizde İnstagram’da paylaşılan sabun kesme videoları aksine daha büyük etkiler bırakacaktır ve düşünce ufkunuzun gelişmesini sağlayacaktır.
Ailenizle beraber daha fazla vakit geçirin. Onlarla dışarı çıkın, dışarı çıkamıyorsanız da beraber oturun ve gündelik aktiviteleriniz hakkında konuşun.
Dışarı çıkın ve yürüyüş yapın. Temiz hava, TikTok videoları aksine zihnini açacaktır. Etrafınızı ve insanları inceleyin. Çevrenizde ki insanların sandığınızın aksine birer kukladan ibaret olmadığını, hepsinin aslında hem aynı yaşam derdi içinde olup hem de çok farklı kişilikler barındırdığını sizlerde göreceksiniz.
Yeni bir hobi edinin kendinize. Resim çizin, yazı yazın, günlük tutun. Daha önce hiç edebiyat dergisi okumadıysanız bir dergi alın ve bir kafede ya da parkta oturun ve açık havada edebiyat dergisi okuyun. Yeni fikirler ve yeni yazarla tanışmak sizi daha mutlu edecektir.
1 Yorum. Yeni Yorum
Volkan Aktaş yine döktürmüş. Başarılı yazı. Teşekkürler 👏👏👏